Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Atila Tekcan, eğitim-öğretimde yaşanan sorunlara dikkat çekti.
Samsun Büyükşehir Belediye (SBB) Eylül Ayı Toplantısının ilk birleşimi, Meclis Toplantı Salonu’nda SBB Meclis Başkanvekili Nihat Soğuk başkanlığında yapıldı. Toplantıda konuşan Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Atila Tekcan, yeni eğitim-öğretim yılının başlaması nedeniyle gündemine eğitimde yaşanan sorunları aldı.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin yürütmesinin durdurulması için Danıştay’da dava açtıklarını belirten Tekcan sorunları şöyle sıraladı:
“AKP iktidarının 22 yılda eğitim sistemini getirdiği durum öğrencilerimizin, velilerimizin, öğretmenlerimizin ve yöneticilerimizin heyecanlarını, isteklerini karşılamaya hazır değil. Bu yıl 1., 5. ve 9. sınıf öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz, bir eğitim programı olmaktan öte iktidarın çağ dışı eğitim politikası olan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile döneme başlıyor. İhtiyaç analizi yapılmamış, hazırlanma ve onaylanma sürecine katılımcı ve şeffaf gidilmemiş, bilimsel dayanakları belli olmayan bu modele karşı CHP olarak yürütmenin durdurulması talebiyle Danıştay’da dava açtık. Öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin vakti ve emekleri, AKP’nin siyasi hırsları nedeniyle daha fazla ziyan edilmeden bir an önce eski programa dönüleceğini umuyoruz.
Öğretmenlerimiz bir yandan AKP’nin eğitimde yarattığı tahribatla uğraşırken, bir yandan da kendi haklarına yönelik saldırılarla karşı karşıyadır. Öğretmenlik Mesleği Kanunu teklifi, Meclis’te partimizin gösterdiği başarılı muhalefet sonucu görüşmeler Ekim ayına ertelenmiştir. Öğretmenlerin haklılıkları tanımlanmamış. Amaç öğretmenlerimizin diplomalarını çalmaktır. Üstelik bu yıl okullar öğretmen ataması yapılmayarak açılıyor. Öğretmen açığı emek sömürüsüyle kapatılmaya çalışılıyor.
Okullarımız çocuklarımız için güvenli ve sağlıklı yerler olmaktan uzaktır. Kamusal, eşit eğitim bitirilmiş, devlet okulları ailelerden alınan katkı paylarıyla ayakta kalmaya çalışan özel okullara dönüşmüştür. Ailelerin katkı veremediği yoksul mahallelerdeki okullar ise güvenlik ve sağlıktan uzaktır. Nitelikli eğitim her çocuk için hak olmak yerine, ailesinin sağladığı imkanlar neticesinde imtiyaz haline gelmiştir.
Devlet okulları, toplumun en yoksul ve çaresiz kesiminin çocukları AKP eğitim politikalarına maruz kalmak zorunda bırakılmıştır. Mesleki ve teknik eğitimin itibarı düşürülmüştür. 4 gün işe, 1 gün okula denilen projeyle çocuklarımız güvenliksiz çalışma şartlarına zorlanmıştır.
Laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşılmıştır. Tarikatlar ilişkili vakıf ve dernekler eğitim paydaşı haline getirilmiştir. Eğitim dinselleştirilmiştir. Eğitim her geçen gün kötüye gitmektedir.
İktidarımızda eğitime yeterli bütçe ayrılacak ve sorunlar çözülecektir“