Yakınlarda çıkan Barbie filmi izlenme rekorları kırmışken ve dolayısıyla konu gündeme fazlasıyla gelmişken biraz eleştireyim dedim, pembe rujumu sürdüm geldim. Bize dayatılan güzellik standartlarını hepimiz biliyoruz. Kusursuz vücut, havalı, hacimli saçlar, mermer gibi bir yüz… İstediğin kadar doğallık yanlısı olduğunu...
‘Kadınlar gerçekten ne ister’ serisinin 2. yazısı ile karşınızdayım. HER KADIN SÜRPRİZLERİ SEVER Her kadın; sevdiği adamın kendisine sürprizler yaparak onu monoton bir ilişkiden uzak tutabilmesini ve heyecanlandırmasını ister. Her zaman aynı yerde, aynı şeyler yapmaktan ziyade farklı planlarla da...
Yıl olmuş 2023, erkekler hala bu sorunun cevabının peşinde. Toplanın sizin için birkaç tüyom var. Her kadın farklı şeyler isteyebilir öncelikle. Birinin sevdiğini diğeri sığ bulabilir. Biri maço erkek ararken diğeri daha mülayim itaatkâr birini talep edebilir. Her kadının kendi...
Geçen gün aynı anda hem kişisel gelişim videosu hem de dizi izlemeye çalışırken yakaladım kendimi. Diziden de videodan da bir şey anlamayınca ne yaptığımı anladım. Sanki belirli görevler varmış ve o verilen tüm görevleri belirli saatler arasında yapmamız gerekiyormuş gibi...
Yaşamak nedir biliyor musun? Sıcacık köpüklü bir kahvedir. Bir kedinin yumuşacık tüylerini sevmektir. Kötüye gülüp geçmektir. Kendine değer verip iyiyi seçmektir. Şıkır şıkır giyinmektir. Güzel kokmaktır. Şimşekten korkmaktır. Birçok şeyi deneyip hata yapmaktır. Hatalarını güvendiklerinle paylaşmaktır. Duygularını bastırmadan yaşamaktır. İçin...
Türk toplumunun genel kültür yapısı.. Bir çocukluk travması.. Yarım kalmış bir aşk.. Göç ile değişen hayatlar.. Hepsi var Cici’de.. Netflix’de son günlerin popüler yapımı 2.5 saatlik bir Türk Filmi Cici. Filmin isminin farklı olmasını istesem de merak uyandırıcı olmuş dedim...
Dijital platformda yayınlanan dizileri, TV dizilerinden daha keyifli izliyorum açıkçası. Uzun bakışmalar, bir sonraki sahnesini tahmin edebileceğin senaryolarla daha az karşılaşıyoruz bu platformlarda… Spoiler vermeden bir Disney dizisi ‘Dünyayla Benim Aramda’ hakkındaki görüşlerimi paylaşmak istedim. Eleştiri ve beğenilerimi bol kepçeden...
Vücudumun dörtte üçünün travma olduğunu düşünen arkadaşlarımın baskı ve ısrarı sonucunda ‘Zeytin Ağacı’ dizisini izledim. Anne babanın travmalarının bizi etkilediğini biliyordum da 2-3 kuşak öncesini düşünmemiştim. Eyvah dedim nasıl çözeceğiz bunca kişinin derdini. (Hemen bunu da üzerime yük yaptım tabii...
Bilen bilir astrolojiye inanırım ve hayatımda referans olarak kullandığım zamanlar da çok oluyor. İnsanları gözlemlemeyi de fazlasıyla seviyorum. Karşımdaki kişiyi büyüdüğü ortam, mesleği, eğitimi, mizacı, hobileri, fobileri, travmaları ile bir arada değerlendirmenin sağlıklı olduğunu düşünsem de astrolojik haritasının da bu...
İnsanlar, bizi felakete sürükleyeceğini düşünse de, ben sosyal hiçbir mecradan korkmuyorum. Şu an bu iletişim ağına sahip olduğumuz için şanslıyız bile bence. Bundan seneler önce insanların, küçük bir bilgiye erişmek için ne kadar zorlandığını düşünüyorum da bunu avantaja çevirmek varken...
Geçen gün ihanetten konuştuğumuz bir sohbette bu zamana kadar kimseyi aldatmadığımı söyledim. Sonrasında da “İlişkilerde yaşadığım farklı bir sorun var ama… Karşımdaki insana çok açık olamıyorum, acımı içimde yaşıyorum, perişan olup ağlarken bile çaktırmıyorum, sevgimi hissettiğimden çok daha az gösterebiliyorum”...
Benim müzik yolculuğum, çok küçükken başlamış aslında. (Hayır elimde fırçayla ayna karşısında hiç şarkı söylemedim. Onu demiyorum) Daha küçücük çocukken, ilerde bu işin üreticisi olacağımı düşünmeden, konuya kendimi dahil etmeden deliler gibi müzik ‘tüketiyordum’. Of Aman Nalan’la dertlenmeler, yabancı şarkıları...
Düşünsene bir sabah uyanıyorsun ve yıllar önce yazdığın bir şarkı yüzünden sokağa çıkamaz hale geliyorsun… Hakaretler, küfürler… ‘Akşam şu saatte evinin önündeyiz’ diye tehdit mesajları… Karşılaştığın kötü durumda sana destek vermeye çalışanların da hakarete uğradığını görüyorsun. Yarım saatte hayatın değişiyor…...
İnsanların, kendi dışındakilerin hayatını fazla irdelediğini düşünüyorum. Kim evlenmiş, kim çocuk yapmış, kim ne kadar maaş almış gibi şeyleri çok merak etmediğim için, insanlar bunu yaptığında da biraz şaşırıyorum açıkçası. Derin arkadaş sohbetlerinde yapılan konuşmalardan bahsetmiyorum tabii ki. İlişkim, evliliğim,...
Saatleri nasıl geçirdiğini anlamadan bir günü bitiriveriyor insan.. Büyük bir yorgunlukla kendini eve zor atan yalnız insanlara dönüşüyoruz. Ne kadar konuşmak istiyorsak daha fazlasını susuyoruz. Eskiye nazaran daha hızlı tüketiyor ve daha hızlı harcıyoruz her şeyi. İlişkiler de nasibini alıyor...
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.TamamGizlilik politikası