Ali Babacan: “Türkiye’de Kürt sorunu var ve maalesef büyüyor”

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Türkiye’de bir Kürt sorunu var ve sorun maalesef büyüyor. Ama sorunu reddeden bir Erdoğan var artık” dedi.

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, katıldığı TV programında önemli açıklamalarda bulundu.

Babacan 2017 referandumuna dair pişmanlık duyduğunu belirterek, “2017’de referandumunda keşke konuşmama kararımı bozup konuşsaydım. Millete keşke bu iş yanlış, memleketin başını belaya sokacağız’ diye anlatsaydım. Önce imzalar toplandı sonra milletvekilleri gördü, sır gibi saklandı. Meclis’e sunulurken pat diye ortaya çıktı. Keşke çıkıp avaz avaz bağırsaydım ‘yanlış, yapmayalım bu işi’ diye” dedi.

MUHALEFET ZİYARET EDİNCE ‘TERÖRİST’ DİYORLAR

Babacan, AK Parti’nin “anayasa” çalışmaları kapsamında Meclis’te HDP’yi ziyaret etmesine ilişkin “2015’te iki seçim arasında kendileri ziyaretlerde bulundular. Onlar irtibat kurduğunda ziyaret ettiklerinde hiçbir şey yok muhalefet ziyaret edince vay teröristler, vay ortaklar. İşlerine geldiğinde demokrat işlerine gelmediğinde otokrat. Böyle çalışıyor. Altılı masayı mutabakatla çalışan bir kuruluşa benzetiyorum. HDP konusu altılı masanın ortak gündem konusu değil. İlk defa 6 parti bir araya gelecek, seçimden sonra ülkeyi nasıl yönetecekleri konularında mutabık kalacaklar, seçimden sonra ne yapacakları konusunda mutabık kalacaklar, ortak aday konusunda mutabık kalacaklar. Ondan sonra beraberce seçime gidecekler” diye konuştu.

Babacan ayrıca şu açıklamalarda bulundu:

“Türkiye’de bir Kürt sorunu var ve sorun maalesef büyüyor. Ama sorunu reddeden bir Erdoğan var artık.

Hiçbir partinin kendi partisinin ideolojisiyle ilgili inatta bulunmaması lazım. Oturuyoruz, konuşuyoruz. Asgari müştereği yarınlarda yakalıyoruz. ‘Nasıl bir Türkiye’de yaşamak istiyoruz, ne yapmamız lazım bu ülke için’ dediğimizde anlaşıyoruz.

Başörtüsü kullanmak ne kadar özgürlük alanıysa başka türlü kılık kıyafet tercihi de o kadar özgürlük alanı. İnsanların hayat tarzını devletin olduğu gibi kabul etmesi lazım. Devletin görevi, o hayat tarzına başkalarının müdahale etmesini önlemek“