Türkiye’nin sevilen simalarından Kemal Doğulu, DJ performansı sergilemek üzere geldiği Samsun’da 7/24 Gündem Dergi’ye konuk oldu ve samimi açıklamalarda bulundu.
DJ performansı sergilemek üzere Samsun’a gelen Türkiye’nin sevilen isimlerinden Kemal Doğulu 7/24 Gündem Dergi’nin ikinci sayısına özel açıklamalarda bulundu. On parmağında on marifet olan fotoğrafçı, kuaför, imaj danışmanı, şarkıcı ve DJ Kemal Doğulu, 7/24 Gündem Genel Yayın Yönetmeni Nevin Aydoğan’ın sorularına samimi cevaplar verdi.
Hoşgeldiniz, öncelikle Samsun’un sizin için ne ifade ettiğini öğrenmek isterim…
Samsun’u çok seviyorum, buraya pek çok kez geldim. Ben Karadeniz bölgesini seviyorum. Ben Akdeniz çocuğuyum, Mersinliyim. Ancak ailemizde iki gelinimiz ve bir damadımız Karadeniz bölgesinden. Neslihan’ı biliyorsunuz Giresunlu. Diğer erkek kardeşim Deniz’in eşi Nazlı Giresunlu. Kız kardeşim Asuman’ın eşi de Giresunlu. Böyle bir tesadüf. Karadeniz Bölgesinin hayranıyımdır her zaman. Gezmediğim yeri kalmamıştır. Samsun’daki kitlenin bende özel bir yeri var. Çok eğleniyorlar, çok neşeliler. Çok zıplıyorlar, ben zıplayan insan severim 😊 O yüzden Samsun’a hep neşeyle geliyorum, stres olmuyorum.
Pek çok mesleğiniz var, ama en çok kuaförlüğü seviyorsunuz sanırım. Sakarya ve İzmir’de bulunan saç ve makyaj atölyeleriniz ile ilgili hedefleriniz nelerdir?
İlk mesleğim, ilk aşkım kuaförlük. Her zaman solumda olacak. Ben yaptığım işin eğitimini almadım. Tamamen izleyerek kendimi geliştirdim. İhtiras, aşk gerektiren bir meslek. Ben 8 yaşından beri bu meslekteyim. Ben bu işin eğitimi almadım, tamamen izleyerek kendimi geliştirdim. Kuaförlük mesleğine ilgi her zaman yoğun olmuştur. Zor bir meslek, ama ben zoru severim 😊 Yakın zamanda yeni şubeler açmayı planlıyorum. İstanbul’da yeniden açma durumumuz var. Karadeniz’den de teklif gelirse neden olmasın. Ben Franchise veriyorum biliyorsunuz. Yurt dışında açmayı planlıyorum.
İmaj danışmanlığını bıraktınız mı?
İmaj danışmanlığı yapamıyorum. Hiç vaktim yok. Sahneler, TV derken hiç boş vakit bulamıyorum. Eskiden çalıştığım insanlarla artık çalışamıyorum, hatta kendimle bile çalışamıyorum. Kendimi bile bir stilist arkadaşa emanet ettim.
En çok merak edilen sorulardan biri olan ‘Doya Doya Moda’ programına geri dönme durumunuz olur mu?
Bu konuyla ilgili bir yorum yapmak istemiyorum. Sonuçlar ortada. Teşekkür ederim ama hayır. Başka bir programla olur ama o programla olmaz.
Yeni bir single projeniz var mı?
Ben her zaman yeni bir şeyler yapıyorumdur. Alttan ve gizlice… Yeni yıla kalmadan çıkartmayı planlıyorum.
Türk halkının moda anlayışı sizce nasıl, bir tarzımız var mı?
Biz modayı takip ederiz, moda yaratmayız ülke olarak. İtalya, Fransa, Amerika ve İngiltere modayı trendleri yaratır, biz takip ediyoruz. Arada trendsetterlar illa ki var, onlara da haksızlık etmeyeyim ama maalesef ülkemizde sahnede giyinmek bile suç. Dolayısıyla sahnede giyinmenin bile suç olduğu ülkede normal hayatta insanlar nasıl giyinsin?
Hayalleriniz desem…
Bütün hayallerimi gerçekleştirdim. Daha fazlasında gözüm yok. Daha ne yapabilirim ki? Her günüm her gecem dolu. İşimi iyi yapıyorum demek ki. Daha ne yapabilirim ki bu ülkede? Gidebilirim 😊 Bir o kaldı… Benim hayalim her zaman daha iyisini yapabilmek.
Her daim fitsiniz, sporla aranız nasıl?
Sporla aram sıfır. Haftanın 5-6 günü sahnem var ve 2 saat zıplıyorum, sahneden kan ter içinde iniyorum. Bu benim sporum. Metabolizmam hızlı çalışıyor. Yerim yerim kilo almam. Şanslı azınlıktayım.
Peki mutfağa girip yemek yapar mısınız?
Efsane yemek yaparım. Geçen gün mesela zeytinyağlı yaprak sarması yaptım. İçli köfte yaparım, annem yapamıyordu ben yapıyordum içli köfteyi. Mutfak konusunda hassasımdır. Damak tadına düşkün olduğumdan yemek yapmayı ekstra severim. Restoran açacak kadar bilgim var.
Hiç oyunculuk yapmayı düşündünüz mü?
Oyunculuk teklifleri var ama ben kabul etmiyorum. Bir aileye bu kadar oyuncu yeter. Kadir var, Neslihan var. Ben televizyon ekranlarında kendim olarak yer alıyorum, bir role giremem, yapamam. Kendim olabilirim. Birçok konuda yeteneğim var ama bu konuda yok. Kendimi biliyorum.
Peki sinemayla aranız nasıl?
Yönetmenleri takip ederim. Lars Von Trier ve Gaspar Noe’nin filmlerini çok severim. Bu yönetmenlerin filmlerini takip etmelerini öneririm. Nolan, Tim Burton gibi isimleri özellikle takip ederim. Sinemayla aram iyidir, psikopatımdır sinema konusunda. Sinemanın için oyuncu olarak değil de belki senarist olarak yer alabilirim. Kitap yazıyorum ama şu süreçte çıkarmam, çünkü herkes kitap çıkartıyor. ‘Sen pizza değilsin herkesi mutlu edesin’ gibi cümlelerin döndüğü sektörde kitabımı askıya aldım.
Peki ya şiir…
Turgut Uyar, Cemal Süreya, Atilla İlhan çok severim. Yazmakla ilgili bir yeteneğim yok. Benim görsel zekam iyidir. Nokta atışı bir cümleler kurarım, hazır cevabımdır, hatta çatal dilliyimdir ama benden bir şiir çıkmaz.
Müziğe dönelim, neler dinlersiniz?
Her gün sahnem olduğu için çok fazla müzik dinlemeye vaktim yok ama alternatif müzik dinliyorum. KÖFN, Adamlar, Onur var. Türkçe alternatif müzik son dönemde çok iyi gidiyor. Rap müzikte Ezhel, Güneş, Çakal ve Sefo iyi işler yapıyor. Bu isimleri sahnemde de çalıyorum.