enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,2081
EURO
34,8604
ALTIN
2.444,95
BIST
10.218,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun
Az Bulutlu
18°C
Samsun
18°C
Az Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
15°C
Salı Az Bulutlu
17°C
Çarşamba Az Bulutlu
16°C
Perşembe Az Bulutlu
18°C

Mübadelenin 100. yılı

Mübadelenin 100. yılı
30 Ocak 2023 09:33 | Son Güncellenme: 30 Ocak 2023 09:34
A+
A-

“Ben sabahları severim oldum bittim.

Sabahları, çocukları, bütün başlangıçları”( Necati Cumali)

30 0cak 1923 yılında Türkiye ile Yunanistan arasında Lozan Barış Anlaşmasının ek maddeleri olarak imzalanan ‘Mübadele’ ile karşılıklı olarak iki ülkenin yurttaşları zorunlu göçe tabi tutulmuşlardır. Türkiye’ye 600 binin üzerinde ve Yunanistan’a ise 1 milyonun üzerinde insan göç etmiştir.

Sarışaban nahiyesi, Uzunkuyu Köyü’nde akşam olmuş ve tüm ahali meydanda toplanarak köyün muhtarı Veli Ağa’yı (Veli Duman ) dinlemektedir. Veli Ağa, yarın sabah Kavala’ya tüm köy olarak, konvoy halinde hareket edeceklerini söyleyip, yanlarına fazla eşya almamalarını, sadece çok gerekli eşyalarını almalarını istiyordu. Aksi takdirde eşyalarının gemiye alınmayacağını bildiriyordu.

“O anda söylemek istediğim, hatta dünyada söylenmesi daha önemli, daha gerekli bir şey yokmuş sandığım bir yığın sözüm vardı. Hiç birini söyleyemedim” ( Necati Cumali)

Sabah olmuş, bütün köy halkı uyanmış, hep birlikte son kez atalarının 400 yılı geçen mezarlıklarını ziyaret ediyorlar, dua ediyorlardı. Veli Ağa’nın dediği gibi konvoy olarak gitmek zorundaydılar. Aksi halde eli silahlı Rum Çetelerinin saldırılarına uğrarlardı.

3. kuşak bir mübadil olarak rahmetli Naciye babaannem “Bize haydi gidiyoruz dediklerinde, biz yemeği ocakta bıraktık da geldik” demişti.

“Artık demir almak günü gelmişse zamandan,

Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan” ( Y. Kemal Beyatlı )

Kavala limanından Gülcemal vapuruyla Samsun’a uzanır yolculuk. Suyun öbür yakasından bu yakasına. Kimi acılar denize bırakılarak gelinir, Karasu’dan Kızılırmak’a.

Sözün bittiği yerdir artık. Son sözleri de mübadeleyi yaşamış şairlerin düşüncelerine bırakmak , onları anlamak gerekmez mi?

“Bin atlı, akınlarda çocuklar gibi şendik,

Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik,

Ak tolgalı Beylerbeyi haykırdı ; İLERLE

Bir yaz günü geçtik Tuna’dan kafilelerle”’( Y.Kemal Beyatlı)

Milli şairimiz M.Akif Ersoy

“Bir zamanlar bizde millet, hem nasıl milletmişiz,

Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz.’’

‘’Zannetme ki ecdadın asırlarca uyudu,

Nereden bulacaktın o zaman eldeki yurdu.’’

Nazım Hikmet’ten

“Dört nala gelip uzak Asya’dan,

Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan,

Bu MEMLEKET BİZİM.’’

Ve tabii ki büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK,

‘’MÜBADİLLER KAYBEDİLMİŞ TOPRAKLARIMIZIN AZİZ HATIRALARIDIRLAR

Atakum Nakliyat
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.