enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun
Az Bulutlu
19°C
Samsun
19°C
Az Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
18°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
18°C
Salı Çok Bulutlu
19°C
Çarşamba Çok Bulutlu
17°C
Reklam
Reklam

Neden siyaset?

Neden siyaset?
6 Nisan 2023 12:20 | Son Güncellenme: 6 Nisan 2023 12:45
A+
A-

Cumhurbaşkanı tarafından, 10 Mart tarihinde imzalanan ‘Seçimlerin Yenilenmesine Yönelik Kararname’ ile başlayan seçim sürecinin “Aday Adaylığı” adımının sonuna geldik.

Yoğun bir tempo ile geçirdiğimiz, bu yaklaşık bir aylık dönemde, aday adaylığı sürecinin yoğun rutini nedeniyle sizlerle yeterince yazı paylaşamadım.

Bu bir aylık dönem içerisinde, hem yaptığım çeşitli mülakatlar, hem de sosyal medyada ya da yazılı basın organlarında yayınlanan değerlendirmeler, ülkeye, geleceğe dair düşüncelerimin belki bir bölümüne tercüman oldu.
Belki bir kısmını izlediniz, belki izleyemediniz.

Bu nedenle, Cumhuriyet Halk Partisi Samsun Milletvekili Aday Adayı Murat Çan olarak bir şeyler yazmak, sizlere kendimi daha doğrudan ifade etmek isterim.

Atakum Nakliyat

Başlıkta da kendi kendimize sorduğumuz “Neden siyaset?” sorusunun cevabını aslında sorunun kendisi karşılıyor.

“Neden: siyaset!”

Siyasete girmemizin temel nedeni siyasetin kendisidir. Siyasete girmek için bugünü seçmemizin, bugün siyasete girme isteğimizin en önemli gerekçesi, son yıllarda, göz göre göre elimizden kayıp gitmeye başlayan önemli değerlerimizin bu gidişine mani olacak nitelikli güce ihtiyaç duyan, siyasetin kendisidir.

Ne yazık ki, ülkemizin başına; uzak diyarlardan yönetilen bir siyaset mühendisliği ile örülen; ‘28 Şubat’ gibi zorlama gerekçelerle gücünü perçinleyen ve 2001 ekonomik kriziyle ivmelenen bu siyasi hareket, her 5 yılda bir söylemlerini, vitrinini, hedeflerini ve müttefiklerini değiştirerek, Cumhuriyetin ve demokrasinin temel niteliklerini rayından çıkma noktasına getirip dayamıştır.

1950’lerden sonra, her gün biraz daha halktan uzaklaşan, 12 Eylül ve ardından Özalizm ile bu uzaklaşmanın daha da derinleştiği sözde liberal vahşi düzenden zaten öncesinde de memnun değildik. Ancak bu düzeni, artan siyasal islamcılık dozuyla zirveye taşıyan iktidar bizi, 2002 ekonomi politiğini bile arar hale getirdi.

Çok derine inmeye gerek yok! Üretim ekonomisinin soğan fiyatı ile sembolize edilebilecek tükenişi; dış politikada her dem bir önceki konumu aratan tutarsızlıklar; hukukta tek kişinin iki dudağına bakan ve bütün normların dışına çıkarak, halkın adalete güvenini yok etmiş bir yargı; gazeteciliği ‘sahibinin sesi’  haline getirmiş acınası bir medya düzeni, sosyal medyada ve sosyal hayatta hissedilen baskılar; yetişmiş gençlerini başka ülkelere göç ettiren, beynini, bilimini kaybeden bir yönetme biçimi; kadını yok sayan, kadın politikalarında tutarsız ve endişe verici girişimler; bütün bunların oluşturduğu genel irtifa kaybı, hem beni, hem de diploması ya da liyakati olduğunu düşünen herkesi, ilhamını NUTUK’tan alan bir sorumlulukla -şu ya da bu görevle- siyasete yönlendiriyor.

Ben bu görev için, doğru adresin Atatürk’ün kurduğu CHP olduğunu düşünerek yola çıktım.
Bugün bu anlamda omuz omuza yürünecek bir lider olarak; Artvin’de terör örgütünün saldırısına uğramış, şehit cenazesinde linç girişimine maruz kalmış, tehdit edilmiş, yıldırılamamış; bozulan hak, hukuk adalete dikkat çekmek için 450 kilometre yol katetmiş; demokrasiyi yeniden daha iyi bir noktaya taşımak için 6 farklı görüşteki siyasi partiyi asgari müştereklerde buluşturmayı başarmış Sayın Kemal Kılıçdaroğlu gibi her kesimden insanın güvenilir bulduğu bir önderin olması büyük şanstır.

Genel siyasette hal böyleyken, yereldeki durumu daha önce, art arda yazdığım altı yazıda detaylı olarak anlatmıştım.

Çocukluğumuzun, Türkiye iller sıralamasında 7. büyük şehri Samsun’umuzun, bugün sosyo ekonomik gelişmişlik endeksinde 33. sıralara düşmüş olması acı vericidir.

İlkadım şehri olmasına, bereketli ovaları ve ulaşım alternatiflerinin çokluğuna rağmen, vaktiyle göç alan ve bir cazibe merkezi niteliğindeki kentimizin, 2022 rakamları ile nüfusu azalan, göç veren ve kan kaybeden şehir olarak tanımlanması üzüntü vericidir.

İşte bütün bunların da nedeni, bir türlü Samsunlu olamayan siyasetçiler yanında, artık belirleyicisi olmamız için bizi iktidara çağıran SİYASET kurumudur.

Siyasete girme isteğimizin altında yatan nedenler bunlardır. Genelde ve yerelde demokrasiyi rayına oturmak için vakit bu vakittir!

Dünyanın, yaşayan en bilge siyasetçilerinden biri olarak kabul edilen, Uruguay Eski Devlet Başkanı Pepe’nin (José Mujica) çok önemli bulduğum bir tespiti var. “Demokrasiyi yakaladığınızda artık gitmeyeceğini düşünmeyin. Kalması için sürekli çaba göstermezseniz gider. Hem de öyle kolay gider ki anlayamazsınız. Eliniz hep üstünde olmalı”
 
Son söz olarak; sürecin başarılı bir şekilde yürütülmesinde güçlü katkıları nedeniyle partimizin il, ilçe başkan ve yöneticilerimize, kadın ve gençlik kollarımıza, motivasyonuyla bize ilham kaynağı olan üyelerimize sonsuz şükranlarımı sunuyor, birbirinden değerli aday adaylarımıza çabaları ve özgüvenleri için tebrik ediyor, kolaylıklar diliyorum.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.